Esin Güral Argat : Türkiye Yeni Dünya Düzenin Tam Merkezinde

Oksijen Gazetesi tarafından düzenlenen Oksijen Future Forum, Gürok Grup’un platin sponsorluğunda ParibuArt’ta gerçekleştirildi. İş dünyası, akademi ve sivil toplumdan çok sayıda ismi bir araya getiren forumda; değişen liderlik anlayışı, sürdürülebilir büyüme, e-ticaret ve finans, teknoloji, çalışma kültürü, turizm ve otomotiv gibi sektörlerdeki dönüşümü değerlendirmek üzere pek çok başlıkta oturumlar düzenlendi. “The World Ahead 2026” temasıyla kurgulanan forum kapsamında “Yeni Dünya Düzeni ve Liderlik” başlıklı panelde konuşan Gürok Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, dünyanın tarihsel bir eşikten geçtiğine dikkat çekti.

“Konfor alanımızdan çıkmamız gerekiyor”

Esin Güral Argat küresel ölçekte yaşanan dönüşümü ve Türkiye’nin konumunu şu sözlerle değerlendirdi: “Tarih hızlandı, beş yüz yıldır devam eden bir dünya kapanıyor. Bu yüzden bildiğimiz dengeler tutmuyor. Kurallar geçici, ittifaklar kırılgan, standartlar hızla eskiyor. Güçlü kurumların, kalıcı ittifakların ve öngörülebilir uluslararası sistemin hâkim olduğu bir dünya değil; rekabet eden güç bloklarının, nüfuz mücadelelerinin ve geçici çıkar ortaklıklarının belirlediği daha çetin bir dönem. Bana kalırsa iş dünyası için mesaj çok net: Konfor alanımızdan çıkmamız gerekiyor. Dünyada dün olduğu kadar bugün de para var, hatta belki daha fazla var. Ancak artık hem paranın kaynağı çeşitleniyor hem de bu paraya erişimin kuralları değişiyor. Bu yeni rekabetçi düzende Türkiye tam merkezde duruyor. Enerji koridorlarının kesişimindeyiz; tedarik zincirlerinin yeniden kurulduğu bir dönemde bölgesel bir üretim üssüyüz; ABD–Çin rekabetinde iki tarafa da erişimi olan nadir ülkelerden biriyiz. AB’nin yeşil dönüşümünde en kritik komşuyuz ve Orta Doğu–Kafkasya–Karadeniz hattında güç dengelerini etkileyen bir konumdayız. Yeni düzen; nüfuz alanlarıyla, esnek ittifaklarla, hızla değişen çıkarlarla şekilleniyor. Bu, aslında Türkiye’nin tarihsel reflekslerinin güçlü olduğu bir zemin. Bu nedenle bugün asıl soru “ne olacak?” değil; “Türkiye bu belirsizlikte nasıl yön gösterecek, nasıl konumlanacak ve nasıl değer yaratacak?” Bu dönemin avantajı, hızını doğru okuyanların, belirsizliği yönetenlerin ve güven inşa edebilenlerin olacak.”

“Gürok olarak değişimi okuyup yön veren bir yaklaşım benimsiyoruz” 

Yapay zekâ başta olmak üzere yeni teknolojilerin iş modellerini kökten dönüştürdüğünü vurgulayan ve toplumsal güven açısından iş dünyasının taşıdığı sorumluluğa dikkat çeken Esin Güral Argat, Gürok Grup vizyonuna ilişkin de şunları dile getirdi: “Belirsizlik çağında en kıt kaynak para, teknoloji ya da doğal kaynaklar değil; güven. İnsanlar artık büyük sözlere değil, tutarlılığa bakıyor. Toplumun en çok güvendiği aktör hâlâ iş dünyası. Bu bir avantaj değil; yeni çağın en ağır sorumluluğu. Dünya artık doğrusal bir akış izlemiyor; karmaşık, hızlı ve çok katmanlı bir sisteme dönüştü. Bu nedenle ‘tahmin et–planla–uygula’ yaklaşımının yerini; öğrenmeyi, uyum sağlamayı ve dönüşümü esas alan yeni bir anlayış alıyor. Bu dönüşümün en görünür yüzü teknoloji. Bugün hâlâ Büyük Dil Modellemerini (LLM) konuşuyoruz ama asıl kırılma, LLM’lerden Büyük Eylem Modellerine (LAM) geçişle yaşanacak. LLM’ler metni yorumluyor; LAM’ler karar alıyor, süreç yönetiyor, operasyonu otonom hale getiriyor. Bu, sadece bir verimlilik hamlesi değil; iş modellerinin kökten yeniden yazılması demek. Sadece ileri derecede dijitalleşmeden değil, aynı zamanda yeşil dönüşümün gereklerini yerine getirme, yönetişim standartlarını en üst seviyeye çıkarmaktan bahsediyorum. Fakat burada kritik bir soru var: Türkiye ekonomideki rolü ne olacak? Uzun yıllar bölgemizin üretim üssüydük. Dünyanın yeni rekabet düzeninde üretim artık kapasite işi değil; tasarım, dijital entegrasyon ve düşük karbon teknolojisi işi. Türkiye’nin bir sonraki adımı, “üretim üssü” olmaktan çıkıp “entegrasyon ve dönüşüm üssü” olmaya geçmektir. Yani sadece üreten değil; tasarlayan, simüle eden, yapay zekâ ve LAM modellerini üretim hatlarına entegre eden bir ülke. Bu yüzden bu çağda en önemli soru “ne olacak?” değil; “Kim yön gösterecek?” sorusudur. Biz Gürok’ta bu soruya kendi cevabımızı veriyoruz. Değişime ayak uydurmakla yetinmiyor, değişimi önceden okuyup yön veren bir yaklaşım benimsiyoruz. Bu nedenle biz Kütahya’da yalnızca ekonomik yatırım yapmıyoruz; kadınların, gençlerin ve yerel toplulukların güçlenmesi için sorumluluk alıyoruz. Sanayide kadın kaynakçılar, forklift operatörleri, LAV’da kadın vardiya müdürleri… Bunların tümü bizim için bir iş tercihi değil; bir gelecek vizyonu.”